Türk Ceza Kanununda ve uyuşturucu maddelerle ilgili düzenlemeler ihtiva eden diğer özel ceza yasalarında uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal ve istihsalinden ne anlaşılması gerektiği ve bu ayrımın sebebine ilişkin bir tanım ve açıklama bulunmamaktadır. 1961 tarihli Uyuşturucu Maddelere Dair Tek
Sözleşmesinin 1/n Maddesinde imal “İstihsal hariç, uyuşturucu madde elde
edilmesini mümkün kılan bütün işlemleri ifade eder, ve uyuşturucu maddelerin
arıtılması ve diğer uyuşturucu maddelere dönüştürülmesi işlemlerini
kapsar.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre uyuşturucu maddenin niteliğinde
değişiklik yapmayan işlemler imal kavramına girmez[1]. Bu halde tarımsal üretimle elde edilen ve ilk hali ile uyuşturucu olarak kullanılan maddelerin bu şekilde elde ediliş tarzı imal olarak kabul edilmemiş, istihsal olarak tanımlanmıştır.
Türkiye’de uyuşturucu
madde istihsali suçları 2313 Sayılı uyuşturucu maddelerin murakabesi hakkında
kanunda ve 3298 sayılı uyuşturucu maddelerle
ilgili kanunda düzenlenmiştir. 2313
sayılı kanunda kenevir bitkisinin, 3298 sayılı kanunda ise haşhaş bitkisinin
ekim ve kullanımına ilişkin izinden hasada, ithal ve ihraca ilişkin bütün
hususlar yer almaktadır.
Esrar, dünyanın hemen
hemen tüm coğrafi kesimlerinde yetişebilen kenevir bitkisinden elde
edilmektedir. Bitkinin özsuyunda bulunan uyuşturucu aktif maddesi Tetraa
Hydru Cauuabiuol'ü, hashas bitkisinde olduğu gibi kolayca elde etmek mümkün
değildir, ancak bitkinin kendisinin çeşitli yollarla işlenmesi sonucunda
içindeki özsuyunu muhafaza etmesi sağlanarak kullanımı mümkün olmaktadır. Bir
de bitkinin gövde ve yaprak bölümlerinde bulunan aktif maddenin değişik
oranlarda olması nedeniyle, bitkinin değişik bölümlerinden ayrı ayrı esrar
üretimi yapılması, esrar maddesinin çeşitlerini daha da arttırmaktadır[2].
Kenevir bitkisinin
yapraklarının üzerindeki reçinenin çıkarılması ile Reçine esrar, kurutularak
elekten geçirilmesiyle toz esrar, çeşitli şekillerde preslenmesi ile pres
veya takoz esrar, aktif maddenin fazlaca bulunduğu üst yapraklardan
elde edilen esrara gonca esrar, esrarın alkol, kloroform, hexane veya
petrol eteri ile damıtılmasıyla likit esrar ismi verilen esrar çeşitleri
elde edilir. Dünyada, çok eski tarihlerden bu yana yaygın olarak kullanılan bir
uyuşturucu madde olan esrar maddesi toplumların kültürleri içinde yer
aldığından, her toplumda değişik adlarla anılan değişik fiziksel özellikte bir
çok çeşitlerinin bulunduğu görülmektedir. Günümüzde yasadışı kenevir bitkisi
ekimi ve esrar üretim alanlarını belirleyebilmek kolay değildir. Hemen her ülkede,
en azından ülkedeki ihtiyacın bir kısmını karşılayabilmek için esrar üretimi
yapılmaktadır. Ancak, uluslararası ticari boyutları olan esrar üretimi ele
alındığında, ilk etapta yasadışı haşhaş ekim alanları olan Güneydoğu ve
Güneybatı Asya Bölgeleri akla gelmektedir[3].
Ülkemiz, kenevir
ekiminde de haşhaşta olduğu gibi geleneksel bir ekicidir. Ekim alanları 2313
sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Kanun ile düzenlenmektedir.
2313 sayılı kanunun
gerekçesinde “…çünkü bu tahditlerden maksat uyuşturucu maddelerin tıbbi ve ilmi
maksatlar haricinde kullanılmasına ve imaline mani olmaktır” denmiş, 3.
Maddeyle ilgili olarak hükumet tarafından hazırlanan gerekçede ise şu görüş
ileri sürülmüştür. “Bizde uyuşturucu maddeler meselesinde esrarın bir hususiyeti
vardır. Esrar hint kenevirinden istihsal olunur ve kısmen memleket dahilinde
kullanılır ve büyük miktarı da gizli olarak ihraç edilir son zamanlarda
memleket dahilinde esrar istihsali artmıştır. Esrarın istihsalini men etmeye
yarayan mevzuatımız kafi değildir. Bu cihetle bu layihada esrar istihsaline
yarayan nebatın ekilmesi ve esrar istihsali külliyen men edilecek hüküm
konmuştur” denilmektedir[4].
Buradan da anlaşılacağı üzere esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçunun
hukuksal konusu, uyuşturucu maddelerin denetimi ve buna bağlı olarak kamu
sağlığının korunmasıdır[5].
3. 2313 SAYILI YASADA DÜZENLENEN
SUÇLARIN FAİLİ
2313 sayılı yasada
düzenlenen suçların faili herkes olabilir, failin sayısı ya da belli sıfat ve
özellik taşıması suçun oluşumunu etkilemez[6].
Kenevir bitkisini
ekmeye yönelik hareketler suçun maddi unsurunu oluşturur. 2313 sayılı yasaya
aykırı olarak kenevir bitkisi ekili olduğu sürece esrar elde etmek amacıyla
kenevir bitkisini ekmek suçu oluşacaktır. Kök sayısının bir veya binlerce
olması arasında suçun maddi unsuru açısından bir fark bulunmamaktadır.
Ekim yapılan arazinin
bir bölümünde dikili kenevir bitkileri bulunurken bir bölümünde hasat yapılmış
ve kurutulmaya bırakılmış bitkilerin bulunması halinde, esrar elde etmek
amacıyla kenevir ekmek ve ele geçen miktara göre uyuşturucu madde bulundurmak
veya uyuşturucu madde ticareti suçu oluşacaktır[7].
2313 sayılı yasada kenevir/esrar
istihsaline ilişkin suçların maddi unsurları ekim yapılan yer ve ekimin amacına
göre değişmektedir.
Buna göre;
a. İzinsiz veya İzne
aykırı Kenevir Ekmek Suçu : 2313 sy. md. 23/4 de izin belgesi almadan ya da
izin belgesi almasına rağmen bilerek belgesinde belirtilen alandan fazla yerde
veya izin belgesinde kayıtlı yerden başka yerde kenevir ekimi yapan kişinin
cezalandırılacağı düzenlenmiştir. 2313 s.y.md 23/1’e göre kenevir ekimi Tarım
ve Köyişleri Bakanlığının iznine tabidir[8].
Bu suçun maddi unsuru Tarım ve Köyişleri Bakanlığının izni olmaksızın veya izin
belgesinden izin verilen alandan fazla bir alanda veya izin belgesinde
belirtilen alan dışında bir yerde kenevir ekimi yapılması suçun maddi unsurunu
oluşturmaktadır. Kenevir ekimi amacıyla tohumun toprağa atılması ile suç
oluşmaktadır[9].
b. Kendi İhtiyacı Olan
Esrarı Elde Etmek İçin Kenevir Ekmek Suçu: 2313 s.y. md. 23/5-2. cümlede
münhasıran kendi ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçu
düzenlenmiştir. Bu suçun oluşumu için esrar kullanıcısı olan failin, bireysel
ihtiyacını ortaya koyacak şekilde, az miktarda kenevirin ekilmesi suçun maddi
unsurlarını oluşturacaktır.
c. Esrar Elde Etmek
İçin Kenevir Ekmek Suçu: 2313 s.y. md. 23/5-1.cümlede esrar elde etmek amacıyla
kenevir ekimi suçu düzenlenmiştir. Bu suçun oluşumu için esrar elde etme
amacıyla kenevir ekiminin yapılması yeterlidir[10].
Kanun, esrar elde etmek
amacıyla kenevir ekmekten bahsettiği için bu suç özel kastla işlenebilir. Dişi
Hint kenevirinin HTC etken maddesi yüksek olup, ekim yapılan alanda Hint
keneviri bitkisinin erkeklerinin ayıklanıp dişilerinin bırakılması, ekimin
gözden ırak alanlarda yapılması, mısır gibi uzun boylu bitkilerin arasında görünmeyecek
şekilde büyütülmesi hint keneviri
bitkisinin esrar elde etmek amacıyla ekildiğinin kabulü gerekir[11].
Kenevir ekmek suçu
açısından suç vasfının tayininde failin kastı büyük önem taşımaktadır. Ekilen
kenevir, sadece kenevir elde etmek için
yapılmış ise 2313 s.y.md.23/4 maddesinde yer alan suçunu, esrar elde etmek
amacıyla ekim yapılmış ise 2313 s.y.md.23/5-1.cümlede yer alan suçu, bireysel
ihtiyacı karşılamak amacıyla kenevir ekiminin yapılması halinde ise 2313
s.y.md.23/5-2.cümlede yer alan suçunu oluşturacaktır.
Kenevir bitkisi
kozmetikten tekstile kadar oldukça geniş kullanım alanına sahip bir sanayi
bitkisidir. Bu nedenle ekim ve dikimi
kontrollü olarak serbesttir. 2313 sayılı yasanın 23 Maddesi ve Kenevir Ekimi ve
Kontrolü Hakkında Yönetmeliğe göre kenevir ekim ve dikimi Tarım ve Köyişleri
Bakanlığının izni ve kontrolü ile belli bölgelerde yapılmaktadır. Bu şekilde
sanayi ve gıda bitkisi olarak ekimi halinde hukuka aykırılıktan söz edilmesi
mümkün olmayacaktır. Kenevir bitkisinin bu şekilde izin verilen alanlar
dışında, izin verilen sayıdan fazla olarak ve esrar elde etmek amacıyla ekim ve
dikiminin yapılması hukuka aykırılık unsurunu oluşturacaktır.
a.
Teşebbüs
Esrar elde etmek
amacıyla kenevir ekme suçu kenevir tohumunun toprağa ekilmesiyle tamamlanır.
Kenevir bitkisinin tohumunun bulundurulması tek başına suça teşebbüs olarak
değerlendirilememekle birlikte ekim sahasında ekim için hazırlıkların başlanmış
halde iken failin yakalanması halinde teşebbüs hususu gündeme gelebilecektir[12].
b.
İştirak
Bu suça iştirak
mümkündür. Tek failli bir suç değildir.
c.
İçtima
Esrar elde etmek
amacıyla kenevir ekmek suçu müstakil bir suç olup, kenevir bitkisinin dikili
bulunduğu sürece suç oluşacaktır. Kenevirin hasadının yapılması ile TCK 188
veya 191’deki suçlar oluşacak olup, her eylem için durumun ayrı ayrı
değerlendirilmesi gerekmektedir. Fikri içtima kuralları da uygulanamaz[13].
Haşhaş (papaver
somniferum), gelincikgiller familyasından dolup, güzel renkli, iri ve
gösterişli çiçekleriyle gelinciğe çok benzeyen bir bitki olup, yüzyıllardır
insanlar tarafından yetiştirilen bir tarım bitkisidir. . Haşhaş ilk yeşerdiği
dönümlerde yeşil olarak, marul gibi çiğ olarak tüketildiği gibi tam
olgunlaşması ve hasadı sonucunda kapsülünden elde edilen tohumları da çeşitli
yöntemlerde gıda olarak tüketilmektedir. Bu bitki, koza şeklindeki,
olgunlaşmamış meyvelerinin kabuğundan elde edilen ve birçok ilacın
hammaddesinde kullanılan afyon nedeniyle önemli bir bitki olup uyuşturucu
suçları açısından en önemli bölümü kapsülüdür. Haşhaş kapsülleri henüz yeşil ve
körpeyken çizildiğinde, kabuğundan sütümsü bir sıvı sızar. Ham afyon ya da
afyon sakızı denen bu beyaz sıvı havayla temas edince sertleşir ve koyu renkli
bir macuna dönüşür. Bu maddenin bileşimindeki morfin ve kodein gibi alkolitler
ağrı kesici, uyku verici, öksürüğü dindirici ve rahatlatıcı birçok ilacın
yapımında kullanılır. [14]
Ülkemiz, 18 Temmuz
1932'de Milletler Cemiyetine üye olmasının ardından, 3 Nisan 1933'de haşhaş
tarımının sınırlandırılması ve afyon satım işlemlerinin, İktisat Vekaleti'ne
bağlı olan "Uyuşturucu Maddeler İnhisarı"na verilmesine ilişkin yasa
ve 1931 Cenevre Afyon Sözleşmesi kabul edilmiş, 1938 yılında da tekel Toprak
Mahsulleri Ofisi'ne devredilmiştir. 1938-1971 yılları arasında ülkemiz, dünya
yasal afyon pazarının %50-55'ine sahip olmuştur. 1970'li yıllarda bütün dünya
ülkemizi yasal olmayan afyon trafiğinden sorumlu tutmaya ve suçlamaya başlamış
ve 1971 yılında afyon üretimi, hükümet tarafından tamamen yasaklanmıştır. Bu
yasak, afyon üretimi tek geçim kaynağı olan 1,5 milyon insanı etkilemiş ve
topraklarında afyondan başka herhangi bir mahsulün yetişemeyecek olması bu
insanları yoksulluğa sürüklemiştir. 1974 yılında ise bu yasak kaldırılmıştır.
Haşhaş ekimi, kontrole tabi tutularak, ekim alanları Bakanlar Kurulu tarafından
belirlenmiştir. Daha önceleri haşhaş kapsülünün çizilmesi yöntemiyle yapılan
hasat tamamen yasaklanmış, haşhaş kapsülleri çizilmeden TMO tarafından satın
alınarak, Bolvadin'de 1981 yılında kurulan Alkaloid Fabrikasına islenmek üzere
gönderilmeye başlanmıştır. Fabrika üretiminin %90-95'i ihraç edilmektedir[15].
Ülkemizde haşhaş ekim
prosedürü şu şekilde işlemektedir: Her yıl Bakanlar Kurulunun belirlediği ekim
yapılacak bölgeler Resmi Gazete`de yayımlanarak duyurulur. Ha şhaş ekimi ve
ürünün işlenmesi gibi konular Toprak Mahsulleri Ofisince (TMO) düzenlenir. Ekim
izni belgeleri Temmuz ayından itibaren TMO’ca muhtarlıklara gönderilir, bu
belgeler kışlık ekim için Ekim ayı sonu, yazlık ekim için 15 Mart tarihine
kadar dilekçelerle birlikte TMO`ya verilir. Mart ayı sonunda TMO ekipleri
haşhaş tarlalarının ekim alanlarını ölçer ve tarlanın durumunu kontrol eder.
Ekim yapılan alan, izin belgesinde belirtilenden fazla olamaz. Güzlük haşhaş
Ekim ayında, yazlık haşhaş ise Şubat-Mart aylarında olgunlaşır. Bu dönemde TMO
ekipleri tarlaları dolaşarak çizim kontrolü yaparlar, uygun gördükleri takdirde
köy bazında "Kırım Belgesi" verirler. Haşhaşlar koza başlarından
kırılır ve tohumları alınarak TMO`ya
teslim edilir[16].
Haşaş ekiminin belli bölgelerle
sınırlandırılması ve bu aykırı eylemlerin suç olarak kabul edilerek
müeyyidelendirilmesi ile korunan hukuksal değer kamu sağlığıdır[17].
Bu suçun faili herkes
olabilir. Failin sayısı, ya da belli sıfat ve özellik taşıması suçun oluşumunu
etkilemez[18].
İzinsiz haşhaş ekimi
suçu, ekim faaliyetinin Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen ekim bölgesi
içinde veya dışında olmasına göre değişmektedir.
Buna göre:
a. Ekim Bölgelerinde,
İzinsiz veya İzne Aykırı Olarak Haşhaş Ekmek (3298 s.y. md. 4/2)
3298 sayılı yasanın 4/2
maddesine aykırı bir ekimden bahsedilebilmesi için, 3298 s.y. md. 2’ye Bakanlar
Kurulu kararı ile bir bölgenin ekim bölgesi olarak belirlenmesi, yapılan haşhaş
ekiminin bu bölge için Yönetmeliğin 4 ve 5. Maddesine göre Toprak Mahsulleri
Ofisinden izin almaksızın veya verilen izine aykırı olarak yapılması
gerekmektedir. Ekim amacıyla tohumun
toprakla buluşturulması suçun oluşumu için yeterlidir[19].
b. Ekim Bölgeleri
Dışında Haşhaş Ekmek (3298 s.y. md. 4/3)
3298 sayılı yasanın 4/3
maddesine aykırı bir ekimden bahsedilebilmesi için, ekimi yapılan bölgenin 3298
s.y. md. 2’ye Bakanlar Kurulu kararı ile izin verilen bölgelerden olmaması
yeterli olup bu bölgelerde ekime izin verilmesi mümkün olmadığı için tohumun
toprak ile buluşturulması yeterli olacaktır.
c. İzinsiz Ham Afyon
Üretmek (3298 s.y. md. 4/4)
Bu suçun maddi
unsurları, Bakanlar Kurulu kararıyla izin verilen bir bölge veya bu bölgenin
dışında, haşhaş kapsüllerinin henüz yeşilken çizilerek kabuğundan elde edilen
sütün yine kabuk üzerinde iken birikip kurumasından sonra bunların toplanıp birleştirilmesi
suretiyle ham afyon elde edilmesidir[20].
1961 tarihli Uyuşturcu
Maddelere Dair Tek Sözleşmesinin 1. Maddesinde afyon elde etmeye yönelik
tarımsal faaliyetler “istihsal” olarak tanımlanmıştır. Bu sözleşmeye ülkemiz de
taraf olup sözleşme Anayasa 90 maddesine göre usulüne uygun olarak kabul
edilip, meclis tarafından onaylanmış ve 812 sayılı kanunla uygun bulunarak 5 Ocak 1967 tarihli Resmi Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, bu nedenle ham afyon elde edilmesine
ilişkin faaliyetler uyuşturucu madde imali değil istihsali olarak kabul
edilmektedir. Belirtilen nedenlerle bu eylemin müeyyidesi ise 5728 sayılı yasa
ile değişik 3298 4/4 md.sine göre TCK hükümlerine göre cezalandırılacağı
düzenlenmiştir. Bu değişiklikten önce eylemin 765 sayılı TCK md 403 ve sonraki
maddeleri gereğince cezalandırılacağı hükmü yer almakta iken, 5728 sayılı yasa
ile yapılan değişiklikten sonra Türk Ceza Kanunu’na göre cezalandırılacağı
düzenlenmekle, suçun işleniş şekline ve elde ediliş biçimine göre 5237 sayılı TCK
191 veya 188/3 maddesi olarak uygulanacaktır. Türk Ceza Kanununda imal
eyleminin düzenlendiği 188/1 maddesine göre cezalandırılması mümkün
olmayacaktır.
Manevi unsurun varlığı
için genel kast yeterlidir. Failin haşhaşı hangi amaçla ektiği, afyonu hangi
amaçla elde ettiğinin önemi olmayıp suç oluşacaktır[21].
Suç haşhaş tohumlarının
toprağa ekilmesiyle tamamlanır. Ekim suçun oluşması için yeterli olduğundan
ürünün büyümesi ve olgunlaşması aranmaz[22].
İzinsiz afyon üretmek suçu açısından da kapsülün çizilmesi ile suç
tamamlanmaktadır. Tanımlanan tüm suçların neticesi harekete bitişik olduğundan
teşebbüse elverişli değillerdir[23].
Bu kanunda 5728 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten
önce 4/8 maddesinde suçu işleyen asıl faillere yardım edenler hakkında
asıl faillere verilecek cezaların yarısı verilir hükmü kaldırılmıştır.
Böylelikle haşhaş ekim faaliyetine katılanlar hakkında TCK’da yer alan iştirak
hükümleri uygulanacaktır.
[1] TEZCAN, Durmuş, ERDEM, Mustafa
Ruhan, ÖNOK, Rıfat Murat, Ceza Özel
Hukuku, Seçkin Yayınları, Ankara 2015, s. 768
[2] TBMM Uyuşturucu Başta Olmak
Üzere Made Bağımlılığı Ve Kaçakçılığı Sorunlarının Araştırılarak Alınması
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu
Raporu, Kasım 2008, s. 71. KURT, Şahin, KURT, Ela, Uygulamada Uyuşturucu veya
Uyarıcı Madde Suçları, Adalet Yayınevi 2007, s. 30.
[3] TBMM Meclis Araştırma Komisyonu
Raporu s. 71. KURT, KURT, a.g.e. s. 34.
[4] Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi
Hakkında 1/741 Numaralı Kanun Lâyihası Ve Sıhhat Ve İçtimaî Muavenet, İktisat
Ve Adliye Encümenleri Mazbataları, 31.5.1933 tarih ve 319 sıra nolu Başbakanlık yazısı. https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d04/c016/tbmm04016070ss0319.pdf
[5] GÜNGÖR, Şener, KINACI Ali,
(Öğreti ve Uygulama Boyutu İle) Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerle İlgili
Suçlar, Ankara 2001, s. 901.
[6] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s.
901.KURT, KURT, a.g.e. s. 303.
[7] GÜNÖR,KINACI, s. 905.
[8] Türkiye’deki kenevir ekim
bölgeleri, Lif üretimi için Kastamonu (Taşköprü) Zonguldak yöresi; tohum
üretimi için İzmir (Tire, Ödemiş),
Burdur yöresi ile Amasya (Gümüşhacıköy-Merzifon), Çorum, Yozgat yöresi; hem lif
hem tohum üretmek için Samsun – Ordu (Fatsa-Ünye) yöresidir, TBBM Araştırma
Komisyonu Raporu s. 71.
[9] KURT, KURT, a.g.e. s. 307.
[10] KURT, KURT, a.g.e. s. 304.
[11] GÜNGÖR, KINACI, s. 902.
[12] GÜNGÖR, KINACI, s. 908
[13] GÜNGÖR, KINACI, s. 908. KURT,
KURT, a.g.e. s. 305.
[14] GÜNGÖR, KINACI, s. 955. ZAFER, Hamide, “Uyuşturucu veya
Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu (TCK m.188)”, İlaç Hukuk ve Etik Anlayışı,
Sempozyum No.2, 1.6.2007, 94-125: http://hamidezafer.com/wp-content/uploads/2012/05/27-Uyu%C5%9FturucuTicareti-Tebli%C4%9F-YEN%C4%B0-SON-MET%C4%B0N-PDF.pdf (Erişim Tarihi: 27.12.2015), s. 9. TBMM Araştırma Komisyonu Raporu s. 64.
[15] ÖNER, Mehmet Zülfü, Uyuşturucu
veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçları, Adalet Yayınevi, Ankara 2011 s.
21.
[16] TBMM Araştırma Komisyonu Raporu
s. 67.
[17] GÜNGÖR, KINACI, s. 955. KURT,
KURT, a.g.e. s. 315.
[18] KURT, KURT, a.g.e. s. 316.
[19] KURT, KURT, a.g.e. s. 316.
[20] KURT, KURT, a.g.e. s. 318.
[21] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e. s. 956.
KURT, KURT, a.g.e. s. 318.
[22] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s. 958
[23] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s. 972.
[1] TEZCAN, Durmuş, ERDEM, Mustafa
Ruhan, ÖNOK, Rıfat Murat, Ceza Özel
Hukuku, Seçkin Yayınları, Ankara 2015, s. 768
[2] TBMM Uyuşturucu Başta Olmak
Üzere Made Bağımlılığı Ve Kaçakçılığı Sorunlarının Araştırılarak Alınması
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu
Raporu, Kasım 2008, s. 71. KURT, Şahin, KURT, Ela, Uygulamada Uyuşturucu veya
Uyarıcı Madde Suçları, Adalet Yayınevi 2007, s. 30.
[3] TBMM Meclis Araştırma Komisyonu
Raporu s. 71. KURT, KURT, a.g.e. s. 34.
[4] Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi
Hakkında 1/741 Numaralı Kanun Lâyihası Ve Sıhhat Ve İçtimaî Muavenet, İktisat
Ve Adliye Encümenleri Mazbataları, 31.5.1933 tarih ve 319 sıra nolu Başbakanlık yazısı. https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d04/c016/tbmm04016070ss0319.pdf
[5] GÜNGÖR, Şener, KINACI Ali,
(Öğreti ve Uygulama Boyutu İle) Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerle İlgili
Suçlar, Ankara 2001, s. 901.
[6] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s.
901.KURT, KURT, a.g.e. s. 303.
[7] GÜNÖR,KINACI, s. 905.
[8] Türkiye’deki kenevir ekim
bölgeleri, Lif üretimi için Kastamonu (Taşköprü) Zonguldak yöresi; tohum
üretimi için İzmir (Tire, Ödemiş),
Burdur yöresi ile Amasya (Gümüşhacıköy-Merzifon), Çorum, Yozgat yöresi; hem lif
hem tohum üretmek için Samsun – Ordu (Fatsa-Ünye) yöresidir, TBBM Araştırma
Komisyonu Raporu s. 71.
[9] KURT, KURT, a.g.e. s. 307.
[10] KURT, KURT, a.g.e. s. 304.
[11] GÜNGÖR, KINACI, s. 902.
[12] GÜNGÖR, KINACI, s. 908
[13] GÜNGÖR, KINACI, s. 908. KURT,
KURT, a.g.e. s. 305.
[14] GÜNGÖR, KINACI, s. 955. ZAFER, Hamide, “Uyuşturucu veya
Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu (TCK m.188)”, İlaç Hukuk ve Etik Anlayışı,
Sempozyum No.2, 1.6.2007, 94-125: http://hamidezafer.com/wp-content/uploads/2012/05/27-Uyu%C5%9FturucuTicareti-Tebli%C4%9F-YEN%C4%B0-SON-MET%C4%B0N-PDF.pdf (Erişim Tarihi: 27.12.2015), s. 9. TBMM Araştırma Komisyonu Raporu s. 64.
[15] ÖNER, Mehmet Zülfü, Uyuşturucu
veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçları, Adalet Yayınevi, Ankara 2011 s.
21.
[16] TBMM Araştırma Komisyonu Raporu
s. 67.
[17] GÜNGÖR, KINACI, s. 955. KURT,
KURT, a.g.e. s. 315.
[18] KURT, KURT, a.g.e. s. 316.
[19] KURT, KURT, a.g.e. s. 316.
[20] KURT, KURT, a.g.e. s. 318.
[21] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e. s. 956.
KURT, KURT, a.g.e. s. 318.
[22] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s. 958
[23] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s. 972.
Hep yasal olsa ne değişir
YanıtlaSil