6 Şubat 2016 Cumartesi

UYUŞTURUCU MADDE İSTİHSAL (ÜRETİM) SUÇLARI


Türk Ceza Kanununda ve uyuşturucu maddelerle ilgili düzenlemeler ihtiva eden diğer özel ceza yasalarında uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal ve istihsalinden ne anlaşılması gerektiği ve bu ayrımın sebebine ilişkin bir tanım ve açıklama  bulunmamaktadır. 1961 tarihli Uyuşturucu Maddelere Dair Tek Sözleşmesinin 1/n Maddesinde imal “İstihsal hariç, uyuşturucu madde elde edilmesini mümkün kılan bütün işlemleri ifade eder, ve uyuşturucu maddelerin arıtılması ve diğer uyuşturucu maddelere dönüştürülmesi işlemlerini kapsar.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre uyuşturucu maddenin niteliğinde değişiklik yapmayan işlemler imal kavramına girmez[1]. Bu halde tarımsal üretimle elde edilen ve ilk hali ile uyuşturucu olarak kullanılan maddelerin bu şekilde elde ediliş tarzı imal olarak kabul edilmemiş, istihsal olarak tanımlanmıştır.
Türkiye’de uyuşturucu madde istihsali suçları 2313 Sayılı uyuşturucu maddelerin murakabesi hakkında kanunda ve 3298 sayılı  uyuşturucu maddelerle ilgili kanunda düzenlenmiştir.  2313 sayılı kanunda kenevir bitkisinin, 3298 sayılı kanunda ise haşhaş bitkisinin ekim ve kullanımına ilişkin izinden hasada, ithal ve ihraca ilişkin bütün hususlar  yer almaktadır.



Esrar, dünyanın hemen hemen tüm coğrafi kesimlerinde yetişebilen kenevir bitkisinden elde edilmektedir. Bitkinin özsuyunda bulunan uyuşturucu aktif maddesi Tetraa Hydru Cauuabiuol'ü, hashas bitkisinde olduğu gibi kolayca elde etmek mümkün değildir, ancak bitkinin kendisinin çeşitli yollarla işlenmesi sonucunda içindeki özsuyunu muhafaza etmesi sağlanarak kullanımı mümkün olmaktadır. Bir de bitkinin gövde ve yaprak bölümlerinde bulunan aktif maddenin değişik oranlarda olması nedeniyle, bitkinin değişik bölümlerinden ayrı ayrı esrar üretimi yapılması, esrar maddesinin çeşitlerini daha da arttırmaktadır[2].
Kenevir bitkisinin yapraklarının üzerindeki reçinenin çıkarılması ile Reçine esrar, kurutularak elekten geçirilmesiyle toz esrar, çeşitli şekillerde preslenmesi ile pres veya takoz esrar, aktif maddenin fazlaca bulunduğu üst yapraklardan elde edilen esrara gonca esrar, esrarın alkol, kloroform, hexane veya petrol eteri ile damıtılmasıyla likit esrar ismi verilen esrar çeşitleri elde edilir. Dünyada, çok eski tarihlerden bu yana yaygın olarak kullanılan bir uyuşturucu madde olan esrar maddesi toplumların kültürleri içinde yer aldığından, her toplumda değişik adlarla anılan değişik fiziksel özellikte bir çok çeşitlerinin bulunduğu görülmektedir. Günümüzde yasadışı kenevir bitkisi ekimi ve esrar üretim alanlarını belirleyebilmek kolay değildir. Hemen her ülkede, en azından ülkedeki ihtiyacın bir kısmını karşılayabilmek için esrar üretimi yapılmaktadır. Ancak, uluslararası ticari boyutları olan esrar üretimi ele alındığında, ilk etapta yasadışı haşhaş ekim alanları olan Güneydoğu ve Güneybatı Asya Bölgeleri akla gelmektedir[3].
Ülkemiz, kenevir ekiminde de haşhaşta olduğu gibi geleneksel bir ekicidir. Ekim alanları 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkındaki Kanun ile düzenlenmektedir.


2313 sayılı kanunun gerekçesinde “…çünkü bu tahditlerden maksat uyuşturucu maddelerin tıbbi ve ilmi maksatlar haricinde kullanılmasına ve imaline mani olmaktır” denmiş, 3. Maddeyle ilgili olarak hükumet tarafından hazırlanan gerekçede ise şu görüş ileri sürülmüştür. “Bizde uyuşturucu maddeler meselesinde esrarın bir hususiyeti vardır. Esrar hint kenevirinden istihsal olunur ve kısmen memleket dahilinde kullanılır ve büyük miktarı da gizli olarak ihraç edilir son zamanlarda memleket dahilinde esrar istihsali artmıştır. Esrarın istihsalini men etmeye yarayan mevzuatımız kafi değildir. Bu cihetle bu layihada esrar istihsaline yarayan nebatın ekilmesi ve esrar istihsali külliyen men edilecek hüküm konmuştur” denilmektedir[4]. Buradan da anlaşılacağı üzere esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçunun hukuksal konusu, uyuşturucu maddelerin denetimi ve buna bağlı olarak kamu sağlığının korunmasıdır[5].

3. 2313 SAYILI YASADA DÜZENLENEN SUÇLARIN FAİLİ
2313 sayılı yasada düzenlenen suçların faili herkes olabilir, failin sayısı ya da belli sıfat ve özellik taşıması suçun oluşumunu etkilemez[6].


Kenevir bitkisini ekmeye yönelik hareketler suçun maddi unsurunu oluşturur. 2313 sayılı yasaya aykırı olarak kenevir bitkisi ekili olduğu sürece esrar elde etmek amacıyla kenevir bitkisini ekmek suçu oluşacaktır. Kök sayısının bir veya binlerce olması arasında suçun maddi unsuru açısından bir fark bulunmamaktadır. 
Ekim yapılan arazinin bir bölümünde dikili kenevir bitkileri bulunurken bir bölümünde hasat yapılmış ve kurutulmaya bırakılmış bitkilerin bulunması halinde, esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmek ve ele geçen miktara göre uyuşturucu madde bulundurmak veya uyuşturucu madde ticareti suçu oluşacaktır[7].
2313 sayılı yasada kenevir/esrar istihsaline ilişkin suçların maddi unsurları ekim yapılan yer ve ekimin amacına göre değişmektedir.
Buna göre;

a. İzinsiz veya İzne aykırı Kenevir Ekmek Suçu : 2313 sy. md. 23/4 de izin belgesi almadan ya da izin belgesi almasına rağmen bilerek belgesinde belirtilen alandan fazla yerde veya izin belgesinde kayıtlı yerden başka yerde kenevir ekimi yapan kişinin cezalandırılacağı düzenlenmiştir. 2313 s.y.md 23/1’e göre kenevir ekimi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine tabidir[8]. Bu suçun maddi unsuru Tarım ve Köyişleri Bakanlığının izni olmaksızın veya izin belgesinden izin verilen alandan fazla bir alanda veya izin belgesinde belirtilen alan dışında bir yerde kenevir ekimi yapılması suçun maddi unsurunu oluşturmaktadır. Kenevir ekimi amacıyla tohumun toprağa atılması ile suç oluşmaktadır[9].

b. Kendi İhtiyacı Olan Esrarı Elde Etmek İçin Kenevir Ekmek Suçu: 2313 s.y. md. 23/5-2. cümlede münhasıran kendi ihtiyaç duyduğu esrarı elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçu düzenlenmiştir. Bu suçun oluşumu için esrar kullanıcısı olan failin, bireysel ihtiyacını ortaya koyacak şekilde, az miktarda kenevirin ekilmesi suçun maddi unsurlarını oluşturacaktır.

c. Esrar Elde Etmek İçin Kenevir Ekmek Suçu: 2313 s.y. md. 23/5-1.cümlede esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi suçu düzenlenmiştir. Bu suçun oluşumu için esrar elde etme amacıyla kenevir ekiminin yapılması yeterlidir[10].


Kanun, esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmekten bahsettiği için bu suç özel kastla işlenebilir. Dişi Hint kenevirinin HTC etken maddesi yüksek olup, ekim yapılan alanda Hint keneviri bitkisinin erkeklerinin ayıklanıp dişilerinin bırakılması, ekimin gözden ırak alanlarda yapılması, mısır gibi uzun boylu bitkilerin arasında görünmeyecek şekilde büyütülmesi  hint keneviri bitkisinin esrar elde etmek amacıyla ekildiğinin kabulü gerekir[11].
Kenevir ekmek suçu açısından suç vasfının tayininde failin kastı büyük önem taşımaktadır. Ekilen kenevir,  sadece kenevir elde etmek için yapılmış ise 2313 s.y.md.23/4 maddesinde yer alan suçunu, esrar elde etmek amacıyla ekim yapılmış ise 2313 s.y.md.23/5-1.cümlede yer alan suçu, bireysel ihtiyacı karşılamak amacıyla kenevir ekiminin yapılması halinde ise 2313 s.y.md.23/5-2.cümlede yer alan suçunu oluşturacaktır. 


Kenevir bitkisi kozmetikten tekstile kadar oldukça geniş kullanım alanına sahip bir sanayi bitkisidir.  Bu nedenle ekim ve dikimi kontrollü olarak serbesttir. 2313 sayılı yasanın 23 Maddesi ve Kenevir Ekimi ve Kontrolü Hakkında Yönetmeliğe göre kenevir ekim ve dikimi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının izni ve kontrolü ile belli bölgelerde yapılmaktadır. Bu şekilde sanayi ve gıda bitkisi olarak ekimi halinde hukuka aykırılıktan söz edilmesi mümkün olmayacaktır. Kenevir bitkisinin bu şekilde izin verilen alanlar dışında, izin verilen sayıdan fazla olarak ve esrar elde etmek amacıyla ekim ve dikiminin yapılması hukuka aykırılık unsurunu oluşturacaktır.


a. Teşebbüs
Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekme suçu kenevir tohumunun toprağa ekilmesiyle tamamlanır. Kenevir bitkisinin tohumunun bulundurulması tek başına suça teşebbüs olarak değerlendirilememekle birlikte ekim sahasında ekim için hazırlıkların başlanmış halde iken failin yakalanması halinde teşebbüs hususu gündeme gelebilecektir[12].

b. İştirak
Bu suça iştirak mümkündür. Tek failli bir suç değildir.

c. İçtima
Esrar elde etmek amacıyla kenevir ekmek suçu müstakil bir suç olup, kenevir bitkisinin dikili bulunduğu sürece suç oluşacaktır. Kenevirin hasadının yapılması ile TCK 188 veya 191’deki suçlar oluşacak olup, her eylem için durumun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Fikri içtima kuralları da uygulanamaz[13].



Haşhaş (papaver somniferum), gelincikgiller familyasından dolup, güzel renkli, iri ve gösterişli çiçekleriyle gelinciğe çok benzeyen bir bitki olup, yüzyıllardır insanlar tarafından yetiştirilen bir tarım bitkisidir. . Haşhaş ilk yeşerdiği dönümlerde yeşil olarak, marul gibi çiğ olarak tüketildiği gibi tam olgunlaşması ve hasadı sonucunda kapsülünden elde edilen tohumları da çeşitli yöntemlerde gıda olarak tüketilmektedir. Bu bitki, koza şeklindeki, olgunlaşmamış meyvelerinin kabuğundan elde edilen ve birçok ilacın hammaddesinde kullanılan afyon nedeniyle önemli bir bitki olup uyuşturucu suçları açısından en önemli bölümü kapsülüdür. Haşhaş kapsülleri henüz yeşil ve körpeyken çizildiğinde, kabuğundan sütümsü bir sıvı sızar. Ham afyon ya da afyon sakızı denen bu beyaz sıvı havayla temas edince sertleşir ve koyu renkli bir macuna dönüşür. Bu maddenin bileşimindeki morfin ve kodein gibi alkolitler ağrı kesici, uyku verici, öksürüğü dindirici ve rahatlatıcı birçok ilacın yapımında kullanılır. [14]
Ülkemiz, 18 Temmuz 1932'de Milletler Cemiyetine üye olmasının ardından, 3 Nisan 1933'de haşhaş tarımının sınırlandırılması ve afyon satım işlemlerinin, İktisat Vekaleti'ne bağlı olan "Uyuşturucu Maddeler İnhisarı"na verilmesine ilişkin yasa ve 1931 Cenevre Afyon Sözleşmesi kabul edilmiş, 1938 yılında da tekel Toprak Mahsulleri Ofisi'ne devredilmiştir. 1938-1971 yılları arasında ülkemiz, dünya yasal afyon pazarının %50-55'ine sahip olmuştur. 1970'li yıllarda bütün dünya ülkemizi yasal olmayan afyon trafiğinden sorumlu tutmaya ve suçlamaya başlamış ve 1971 yılında afyon üretimi, hükümet tarafından tamamen yasaklanmıştır. Bu yasak, afyon üretimi tek geçim kaynağı olan 1,5 milyon insanı etkilemiş ve topraklarında afyondan başka herhangi bir mahsulün yetişemeyecek olması bu insanları yoksulluğa sürüklemiştir. 1974 yılında ise bu yasak kaldırılmıştır. Haşhaş ekimi, kontrole tabi tutularak, ekim alanları Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmiştir. Daha önceleri haşhaş kapsülünün çizilmesi yöntemiyle yapılan hasat tamamen yasaklanmış, haşhaş kapsülleri çizilmeden TMO tarafından satın alınarak, Bolvadin'de 1981 yılında kurulan Alkaloid Fabrikasına islenmek üzere gönderilmeye başlanmıştır. Fabrika üretiminin %90-95'i ihraç edilmektedir[15].
Ülkemizde haşhaş ekim prosedürü şu şekilde işlemektedir: Her yıl Bakanlar Kurulunun belirlediği ekim yapılacak bölgeler Resmi Gazete`de yayımlanarak duyurulur. Ha şhaş ekimi ve ürünün işlenmesi gibi konular Toprak Mahsulleri Ofisince (TMO) düzenlenir. Ekim izni belgeleri Temmuz ayından itibaren TMO’ca muhtarlıklara gönderilir, bu belgeler kışlık ekim için Ekim ayı sonu, yazlık ekim için 15 Mart tarihine kadar dilekçelerle birlikte TMO`ya verilir. Mart ayı sonunda TMO ekipleri haşhaş tarlalarının ekim alanlarını ölçer ve tarlanın durumunu kontrol eder. Ekim yapılan alan, izin belgesinde belirtilenden fazla olamaz. Güzlük haşhaş Ekim ayında, yazlık haşhaş ise Şubat-Mart aylarında olgunlaşır. Bu dönemde TMO ekipleri tarlaları dolaşarak çizim kontrolü yaparlar, uygun gördükleri takdirde köy bazında "Kırım Belgesi" verirler. Haşhaşlar koza başlarından kırılır ve tohumları alınarak  TMO`ya teslim edilir[16].



 Haşaş ekiminin belli bölgelerle sınırlandırılması ve bu aykırı eylemlerin suç olarak kabul edilerek müeyyidelendirilmesi ile korunan hukuksal değer kamu sağlığıdır[17].


Bu suçun faili herkes olabilir. Failin sayısı, ya da belli sıfat ve özellik taşıması suçun oluşumunu etkilemez[18].


İzinsiz haşhaş ekimi suçu, ekim faaliyetinin Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen ekim bölgesi içinde veya dışında olmasına göre değişmektedir. 
Buna göre:

a. Ekim Bölgelerinde, İzinsiz veya İzne Aykırı Olarak Haşhaş Ekmek (3298 s.y. md. 4/2)
3298 sayılı yasanın 4/2 maddesine aykırı bir ekimden bahsedilebilmesi için, 3298 s.y. md. 2’ye Bakanlar Kurulu kararı ile bir bölgenin ekim bölgesi olarak belirlenmesi, yapılan haşhaş ekiminin bu bölge için Yönetmeliğin 4 ve 5. Maddesine göre Toprak Mahsulleri Ofisinden izin almaksızın veya verilen izine aykırı olarak yapılması gerekmektedir.  Ekim amacıyla tohumun toprakla buluşturulması suçun oluşumu için yeterlidir[19].

b. Ekim Bölgeleri Dışında Haşhaş Ekmek (3298 s.y. md. 4/3)
3298 sayılı yasanın 4/3 maddesine aykırı bir ekimden bahsedilebilmesi için, ekimi yapılan bölgenin 3298 s.y. md. 2’ye Bakanlar Kurulu kararı ile izin verilen bölgelerden olmaması yeterli olup bu bölgelerde ekime izin verilmesi mümkün olmadığı için tohumun toprak ile buluşturulması yeterli olacaktır. 
 
c. İzinsiz Ham Afyon Üretmek (3298 s.y. md. 4/4)
Bu suçun maddi unsurları, Bakanlar Kurulu kararıyla izin verilen bir bölge veya bu bölgenin dışında, haşhaş kapsüllerinin henüz yeşilken çizilerek kabuğundan elde edilen sütün yine kabuk üzerinde iken birikip kurumasından sonra bunların toplanıp birleştirilmesi suretiyle ham afyon elde edilmesidir[20].
1961 tarihli Uyuşturcu Maddelere Dair Tek Sözleşmesinin 1. Maddesinde afyon elde etmeye yönelik tarımsal faaliyetler “istihsal” olarak tanımlanmıştır. Bu sözleşmeye ülkemiz de taraf olup sözleşme Anayasa 90 maddesine göre usulüne uygun olarak kabul edilip, meclis tarafından onaylanmış ve 812 sayılı kanunla uygun bulunarak  5 Ocak 1967 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, bu nedenle ham afyon elde edilmesine ilişkin faaliyetler uyuşturucu madde imali değil istihsali olarak kabul edilmektedir. Belirtilen nedenlerle bu eylemin müeyyidesi ise 5728 sayılı yasa ile değişik 3298 4/4 md.sine göre TCK hükümlerine göre cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Bu değişiklikten önce eylemin 765 sayılı TCK md 403 ve sonraki maddeleri gereğince cezalandırılacağı hükmü yer almakta iken, 5728 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten sonra Türk Ceza Kanunu’na göre cezalandırılacağı düzenlenmekle, suçun işleniş şekline ve elde ediliş biçimine göre 5237 sayılı TCK 191 veya 188/3 maddesi olarak uygulanacaktır. Türk Ceza Kanununda imal eyleminin düzenlendiği 188/1 maddesine göre cezalandırılması mümkün olmayacaktır. 


Manevi unsurun varlığı için genel kast yeterlidir. Failin haşhaşı hangi amaçla ektiği, afyonu hangi amaçla elde ettiğinin önemi olmayıp suç oluşacaktır[21].


Suç haşhaş tohumlarının toprağa ekilmesiyle tamamlanır. Ekim suçun oluşması için yeterli olduğundan ürünün büyümesi ve olgunlaşması aranmaz[22]. İzinsiz afyon üretmek suçu açısından da kapsülün çizilmesi ile suç tamamlanmaktadır. Tanımlanan tüm suçların neticesi harekete bitişik olduğundan teşebbüse elverişli değillerdir[23].

Bu kanunda 5728 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önce 4/8 maddesinde suçu işleyen asıl faillere yardım edenler hakkında asıl faillere verilecek cezaların yarısı verilir hükmü kaldırılmıştır. Böylelikle haşhaş ekim faaliyetine katılanlar hakkında TCK’da yer alan iştirak hükümleri uygulanacaktır.






[1] TEZCAN, Durmuş, ERDEM, Mustafa Ruhan,  ÖNOK, Rıfat Murat, Ceza Özel Hukuku, Seçkin Yayınları, Ankara 2015, s. 768
[2] TBMM Uyuşturucu Başta Olmak Üzere Made Bağımlılığı Ve Kaçakçılığı Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu, Kasım 2008, s. 71. KURT, Şahin, KURT, Ela, Uygulamada Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçları, Adalet Yayınevi 2007, s. 30.
[3] TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporu s. 71. KURT, KURT, a.g.e. s. 34.
[4] Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında 1/741 Numaralı Kanun Lâyihası Ve Sıhhat Ve İçtimaî Muavenet, İktisat Ve Adliye Encümenleri Mazbataları, 31.5.1933 tarih ve 319 sıra nolu  Başbakanlık yazısı. https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d04/c016/tbmm04016070ss0319.pdf
[5] GÜNGÖR, Şener, KINACI Ali, (Öğreti ve Uygulama Boyutu İle) Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerle İlgili Suçlar, Ankara 2001, s. 901.
[6] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s. 901.KURT, KURT, a.g.e. s. 303.
[7] GÜNÖR,KINACI, s. 905.
[8] Türkiye’deki kenevir ekim bölgeleri, Lif üretimi için Kastamonu (Taşköprü) Zonguldak yöresi; tohum üretimi için   İzmir (Tire, Ödemiş), Burdur yöresi ile Amasya (Gümüşhacıköy-Merzifon), Çorum, Yozgat yöresi; hem lif hem tohum üretmek için Samsun – Ordu (Fatsa-Ünye) yöresidir, TBBM Araştırma Komisyonu Raporu s. 71.
[9] KURT, KURT,  a.g.e. s. 307.
[10] KURT, KURT, a.g.e. s. 304.
[11] GÜNGÖR, KINACI, s. 902.
[12] GÜNGÖR, KINACI, s. 908
[13] GÜNGÖR, KINACI, s. 908. KURT, KURT, a.g.e. s. 305.
[14] GÜNGÖR, KINACI, s. 955. ZAFER, Hamide, “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu (TCK m.188)”, İlaç Hukuk ve Etik Anlayışı, Sempozyum No.2, 1.6.2007, 94-125: http://hamidezafer.com/wp-content/uploads/2012/05/27-Uyu%C5%9FturucuTicareti-Tebli%C4%9F-YEN%C4%B0-SON-MET%C4%B0N-PDF.pdf (Erişim Tarihi: 27.12.2015),  s. 9. TBMM Araştırma Komisyonu Raporu s. 64.
[15] ÖNER, Mehmet Zülfü, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçları, Adalet Yayınevi, Ankara 2011 s. 21.
[16] TBMM Araştırma Komisyonu Raporu s. 67.
[17] GÜNGÖR, KINACI, s. 955. KURT, KURT, a.g.e. s. 315.
[18] KURT, KURT, a.g.e. s. 316.
[19] KURT, KURT, a.g.e. s. 316.
[20] KURT, KURT, a.g.e. s. 318.
[21] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e. s. 956. KURT, KURT, a.g.e. s. 318.
[22] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s. 958
[23] GÜNGÖR, KINACI, a.g.e., s. 972.